20 Nisan 2008 Pazar

BİTKİLERDEN GELEN DESTEK LİF

Sindirim enzimlerinden etkilenmeyip, diğer besin öğeleri gibi sindirimi yapılamayan ve bitkilerde bulunan çeşitli maddelere lif (posa) denilmektedir.Lif hiçbir vitamin, mineral, kalori sağlamaz. Aksine sindirim, sistemimizin rahat çalışmasına yardımcı olur. Kanser, kalp hastalığı, diyabet gibi hastalıklara karşı korunma sağlarken; kabızlık ve birçok bağırsak bozukluklarının engellenmesine yardımcı olur.Lif; çözünebilen ve çözünemeyen olarak bitkilerde yer alır. Çözünemeyen liflerin tahılların kepeğinden ve kurubaklagillerden alırız. Bu tür lifler, dışkı hacmini artırarak kanserede neden olabilecek maddelerin hızla bağırsaklardan atılmasını sağlamaktadır.Çözünen lifler ise elma, muz, turunçgiller, havuç gibi meyve sebzelerde bulunurlar ve midede suyla birleşip, jöle oluştururlar. Gıdanında mideden geçişini yavaşlattıkları için daha uzun süre tokluk hissi oluştururlar. Teknolojinin gelişmesi sonucu tüm gıdalar rafine edilmekte, ayrıca fast-food tarzı beslenme yaygınlaştığı için lif tüketimi oldukça azalmıştır.Günde 20-35 gram arasında lif tüketilmesi önerilmektedir. Ancak lif alımını birden artırmak şişkinlik, bulantı, hatta gaza sebep olabilir. Yan etkilerini bol su içerek önlemek mümkündür.Günde 3 porsiyon sebze, 2 porsiyon meyve, 6 porsiyon tahıl ve kurubaklagil yenerek lif ihtiyacı karşılanabilir.Normal sağlık koşullarında lifli besinleri sofranızdan eksik etmemeniz tavsiye edilir.Görüldüğü gibi canlılığın temeli, besinlerin alınması, sindirilmesi, hücrelere taşınması, solunumla alınan oksijen varlığında enerjiye dönüştürülmesi, küçük parçaların birleştirilerek yeni ve yıpranan hücrelerin yapılmasına dayanır. Bu olaylarda kısaca "metabolizma" deyimiyle açıklanır. Metabolizma; gıdaların alınmasından hücrelerde kullanımına kadar geçen süreçtir.İhtiyaç duyulan besin öğeleri, doğal olarak değişik besinlerin bünyelerinde farklı miktarlarda bulunur. Çok çeşitli olan yiyeceklerimizin bazıları enerji yönünden, bazıları protein ve bazılarıda vitamin yönünden zengindir.Bütün besinleri bir arada yememiz mümkün değildir. Bu yüzden besinleri, besleyici değerleri ve vücudumuza sağladıkları yarar bakımından 5 grupta topluyoruz. Bir grup altına sayılan yiyecekler birbirinin yerini tutar. Günlük beslenmemizde her gün her grubtan bir yada bir çok besini ihtiyacımız kadar tüketmeliyiz. Böyle yeterli ve dengeli beslenmiş oluruz.
Besin Grupları
Nitelikleri
I.ET,BALIK,YUMURTA,KURUBAKLAGİL
Protein,B vitaminleri,Demir ve Çinkodan zengindir.
Kırmızı et
Doymuş yağ, kolesterol içerir
Beyaz et
Yağ Doymuş yağ, kolesterol azdır.
Yumurta
Yağ ve Doymuş yağ daha az, kolesterol çoktur.
Kurubaklagil
Çok az yağ içerir. Doymuş yağ ve kolestrol yoktur. potasyum, magnezyum, ve posadan zengindir.
Fındık,ceviz vs.
Doymamış yağ, E vitamini magnezyum ve potasyumdan zengindir.
II.SÜT ve SÜT ÜRÜNLERİ
Kalsiyum, B vitaminleri ve pronteinden zengindir.
Süt-Yoğurt
Yağ ve kolesterol azdır.
Yağlı peynirler
Yağ doymuş yağ, kolesterol çoktur.
Yağsız peynirler
Yağ ve kolesterol çok azdır.
III.SEBZE ve MEYVELER
C vitamini ve bazı B vitaminleri ile, A vitaminin öncüsü karot enoidler, posa ve potasyumdan zengindir.
Yeşil yapraklılar
C, E vitaminleri ve karotenoidler zengindir.
Turunçgiller, domates
C vitamininden zengindir.
Havuç, Kayısı
Karotenoidlerden zengindir.
IV.TAHIL ve TAHIL İÇEREN ÜRÜNLER
Enerji verirler, karbonhidrat kaynağıdır. Kepekli olanlar ve bulgur B vitaminlerinden zengindir. Rosalı maddeleri ve E vitamini içerir.
V.YAĞLAR ve TATLILAR
Saf besinlerdir. Enerji kaynağıdır.
Tereyağ
Doymuş yağ, kolesterol çoktur. A vitamini vardır.
Margarin
Doymuş yağ çok, kolesterol çoktur. A,D,E vitaminleri vardır.
Palmiye ve Zeytinyağı
Tekli doymamış yağ içerir. Kolesterol yoktur. E vitamini, karotenoidler içerir.
Bitkisel sıvı yağlar
Çoklu doymamış yağ içerir. Kolesterol yoktur. E vitamini bulunur.
Tatlılar
Saf karbonhidrat kaynağıdırlar. Pekmez; kalsiyum,ve potasyum bulunur.
Tabloda sıralanan ilk 4 grup temel besin öğelerini içerir. Üç ana öğünde her gruptan mevsime ve bütçeye uygun yiyecekler seçilmelidir. Özellikle mevsiminde yenilen sebze ve meyveler hem daha lezzetli, hem daha ucuz olur.Salça, tuz ve baharatlar da tıpkı yağ ve şeker gibi yemeklerin lezzetini artıran öğelerdir. Çok az kullanıldıkları için beslenmeye fazla katkı sağlamazlar.Yiyeceklerin seçimi kadar, pişirilme şekline, lezzetine ve kokusuna da aynı özeni göstermeliyiz. Unutmayalım ki israf edilen her yiyecek önce kendi bütçemize, sonra ülke ekonomisine zarar verebilir demektir.Daha sonraki bölümlerimizde sağlıklı beslenme nasıl olmalı? Neleri hangi sıklıkla yemeliyiz? Yiyeceklerimizin miktarları nasıl olmalı? Sorunlarına cevap arayacağız. Kısaca yeterli ve dengeli beslenme örneklerini sunmaya çalışacağız.

Hiç yorum yok: